Yüksekova ilçesinde yaşanan trajik bir olay, toplumda büyük bir infial yarattı. 12 yaşındaki Eslem Akpınar, 4 sokak köpeğinin saldırısına uğrayarak hayatını kaybetti. Bu üzücü olay sonrası, Yüksekova Belediye Başkanı'nın olayla ilgili sorumluluğu üzerine bir soruşturma izni verildi. Bu durum, hem köpeklerin kontrolü hem de yerel yönetimlerin sorumlulukları hakkında önemli tartışmalara yol açtı. Türkiye genelinde sokak hayvanları ile ilgili yürütülen politikalarda ne kadar etkin olunduğu da sorgulanmaya başlandı.
Olay, Yüksekova'nın merkezi bir noktasında meydana geldi. Eslem, arkadaşlarıyla oyun oynarken bir anda sokak köpekleri tarafından çevrildi. 4 köpeğin saldırısına uğrayan çocuk, ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından bölgedeki halk, özellikle kayıpların yaşandığı bir süreçte, köpeklerin neden gerekli denetimlerin yapılmadığına dair tepkilerini dile getirmeye başladı. Aile, durumu mahkemeye taşırken, sosyal medya platformlarında da kampanyalar başlatıldı. 'Eslem için adalet' hashtagi #EslemİçinAdalet etiketi altında gündeme bomba gibi düştü.
Olayın ardından Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı, Belediye Başkanı'nın olayla ilgili sorumluluğunu sorgulamak amacıyla soruşturma izni verdi. Bu karar, yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili almış olduğu tedbirlerin yetersizliğini gözler önüne serdi. Hükümetin hayvan hakları ve sokak hayvanlarının kontrolü konusunda daha aktif bir politika geliştirmesi gerektiği düşüncesi, gündemdeki yerini aldı. Hayvanseverler ve aktivistler, Yüksekova Belediyesi'nin hayvanların kontrolü ve bakımı konusunda daha sıkı önlemler alması gerektiğini vurguladı. Kısa süre içinde protestolar ve imza kampanyaları başlatıldı. Artık Yüksekova'nın her köşesinde "Sokak köpeklerini koruyalım, çocuklarımızı koruyalım!" sloganları yankılanıyor.
Öte yandan, olayın bir diğer boyutu da hangi tür önlemlerin alınması gerektiğidir. Türkiye genelinde sıklıkla yaşanan sokak hayvanlarıyla ilgili problemler, yerel yönetimlerin yeterli bütçe ayırmaması ve sistemin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Hayvanları koruma dernekleri, belediyelerin daha fazla kaynak ayırması gerektiği konusunda hemfikir. Bu trajik olay, Yüksekova dışındaki birçok ilde de benzer sorunların yaşandığını gözler önüne seriyor. Hayvanların kontrolsüz bir şekilde ortada gezmesi, hem kendi güvenliklerini hem de insanları tehlikeye atıyor.
Sivillerin güvenliği yüksek önceliğe sahip olmalı ancak sokak hayvanları da yasalarla koruma altında olmalıdır. Yerel yönetimler, sokak köpeklerini toplayıp, bakımlarını üstlenmesi ve sahiplendirme programları geliştirmesi gerektiğini kabul etmek zorunda. Yaşanan bu talihsiz olay, belki de bu alanda atılacak adımlar için bir dönüm noktası teşkil edecektir. Hayvan dostlarımızı koruma altına almak, sağlıklı bir toplum inşa etmeye yardımcı olacak önemli bir unsurdur.
Özellikle çocukların güvenliği açısından yapılan tartışmalarda, hayvanların bu kadar serbest bırakılmasının önü açılmamalıdır. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına, hem vatandaşların hem de otoritelerin görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Olayın ardından yapılan bir diğer değerlendirme ise, çocukların hayvanlardan nasıl korunacağı ve hayvanlarla etkileşim kurarken nelere dikkat etmeleri gerektiği üzerineydi. Eğitim kurumları, çocuklara hayvanlarla nasıl sağlıklı bir ilişki kurabileceklerini öğretmek için çeşitli programlar geliştirmeye başladı.
Eslem’in hayatını kaybetmesi, sadece onun ailesi için değil, toplum için büyük bir kayıp. Bu olay, hem Yüksekova'da hem de Türkiye genelinde sokak hayvanlarının nasıl kontrol edilmesi gerektiği ile ilgili ciddi bir tartışmanın başlamasına neden oldu. Adaletin sağlanması ve bu tür trajedilerin yaşanmaması adına gereken tedbirler derhal alınmalıdır.
Sokak hayvanları konusunda alınacak tedbirler, sadece hayvanların değil, insanların da güvenliğini sağlayacaktır. Herkesin huzur içinde yaşadığı bir çevre için duyarlılığın artırılması ve bu konuda daha etkili çözümlerin bulunması büyük önem taşıyor. Bu sorunun çözümü, yalnızca yetkililerin değil, toplumun her bir bireyinin sorumluluğu olmalıdır. Eslem’in anısına sahip çıkmak, onun hatıralarını yaşatmak için harekete geçmek şimdi hepimizin elinde.